Burada vazgeçmek kelimesi, kendini ifade edemediği için yanlış anlaşılıyor. Seçen kişi olmak için isteyen kişi olmaktan vazgeçmek gerekir. İsteyen kişi olmaktan vazgeçmek, hayallerden vazgeçilmesi gibi algılanıyor olsa da aslında enerjinin görünür hale dönüşmesine izin vermektir. Bu sürede yapılacakları belirlemeniz sizin için bağımlılığa girmenizi engelleyen bir durum yaratır.
Arzu edileni gerçekleştirmek için istemek alanında dolaşın ve gerçekten neler istediğinizi teker teker belirleyin. Belirlediğiniz ne varsa yazın. Arzu ettiğiniz ne varsa yaşamayı, deneyimlemeyi istediğiniz şeylerdir. Bir bakıma kendi içinizde, yoksunluğunu hissettiğiniz için arzu ettiğiniz şeyler vardır. Bu arzular sürekli istekle daha çok yoksunluğa sizi sürükler. İçinizde yokluğunu hissettiğiniz şeyi siz kendinize vereceksiniz. Tıpkı acıkmak gibi. Başkası yiyerek sizi doyuramaz. Mideniz guruldadığında nasıl ki yemek yiyorsanız, içsel arzu sebeplerinizi de sizden başkası doyuramaz. Bu noktada kişilerin algılayamadığı şey ise bu duyguyu isteseler de veremedikleridir. Örneğin kendinizi güzel hissettiren bir sevgiliye ihtiyaç duyuyorsanız ve tek başınıza bunu yapamayacağınızı düşünüyorsanız, bu yaklaşımınızın altında sizi çaresiz bırakan bir inancınız vardır.
İnnaçlarınız da özellikle, korku, acı, stres altında olduğunuz anlarda aldığınız -koruma- iç güddünüzün refleksiyle ortaya çıkar.
O anlara bu şekilde yaklaşıp dönüşümünü sağlarsanız hissi kendi kendinize verebileceğinizi görebilirsiniz. Aynı örnekten devam ettiğimizde eğer kendinizi beğenemiyorsanız, ya da kendinizi beğenme haliniz size yetmiyorsa hala dışarıdan beslenmeye ihtiyaç duyuyorsanız, orada bir korkunuz var demektir. "Beni kimse beğenmez" gibi bir korku ya da inancınız olabilir. O noktadaki inancınızı rahatlatırsanız kendinize o hissi verebilirsiniz.
Arzu edileni gerçekleştirmek için bağımlılık ve istemeyi seçmeyi serbest bırakmak gerek. Serbest kalan enerji büyür ve size istediğinizi getirir.